Ailenin temel işlevi aile üyelerinin gelişmesi ve büyümesi için sağlıklı ortamı sağlamaktır. Çocukların fiziksel, sosyal ve duygusal gelişiminde ailenin rolü belirleyicidir. Aile sistemi güçlü ise karşılaşılan zorlukların aşılması ve krizlerin çözülmesi daha kolay olmaktadır.
Yapılan araştırmalar aile yaşamının sağlıklı olmasında etkili olan birçok etken üzerinde durmaktadır. Bu etkenlerin var olduğu ya da daha olumlu olduğu durumlarda aile sisteminin işlevselliği artmaktadır. Diğer yandan bu alanlarda yaşanan zorluklar var ise aile sistemi de doğal olarak olumsuz etkilenmekte ve sağlıklı bireyler yetiştirme görevini tam olarak yerine getirememektedir.
İletişim
İletişim aile bireyleri arasındaki sözel ve sözel olmayan paylaşım yollarının hepsi olarak tanımlanmaktadır. Etkili iletişim kurabilmek ise duyguları açık bir şekilde ifade edebilmek, karşıdakini dinleyebilmek gibi temel becerilere dayanıyor. Aile bireyleri duygularını ifade edebildiğinde, diğer aile üyelerinin söylediklerini dinleyebildiklerinde günlük yaşamda ortaya çıkan sorunları daha etkili bir şekilde çözümleyebiliyorlar. Açık ve dolaysız iletişim aile sisteminin ve aile bireylerinin gelişimini desteklerken, doğrudan ifade edilemeyen duygular, küskünlükler, ima edilen ve karşı tarafın anlaması beklenilen sorunlar çözümlenemeyen problemler olarak aile sistemini çıkmaza sokabiliyor.
Çatışma çözmek
Aile sisteminin sağlıklı olarak işlediğinin en önemli göstergelerinden biri problem çözmek ve çatışma ile baş edebilmektir. Eğer aile karşılaştığı problemleri çözemiyor ise sistem sağlıklı bir şekilde işleyemez. Çatışma ile baş etmek ve çözüm üretmek çok kolay kazanılan bir beceri değildir. Geleneksel aile yapımızda sorun çıkmaması için çatışmadan kaçınmayı, eğer mümkün ise problemleri görmezden gelmeyi tercih ederiz. Bu biraz hastalandığımızda doktora gitmeyi ertelemeye benzer. Ancak ağrı dayanılmaz olduğunda harekete geçeriz. Ama aile sistemini çıkmaza sokan etkenlerden biri tam da budur, var olan sorunu çözmeden yola devam etmeye çalışmak.
İlgi göstermek
Sağlıklı işleyen aile sistemlerinin en önemli özelliklerinden biri de aile bireylerinin birbirlerine gösterdikleri ilgilidir. Diğer aile üyelerinin ihtiyaçlarının farkında olmak, uygun bir şekilde ilgi göstermek, ortak ilgi alanlarına sahip olmak, birlikte yapılan etkinliklere katılmak, mutluluk, üzüntü, kızgınlık, keyif, sevgi ve yakınlık duygularını birlikte yaşayabilmek; aile olmayı sağlayan önemli paylaşımlardır. Eğer aile üyeleri arasında ilgi bir birey üzerinde çok fazla yoğunlaşıyorsa ya da tam tersi bir üyenin istek ve ihtiyaçlarının farkına hiç varılmıyorsa aile sisteminde sorun yaşanmaktadır.
Davranış kontrolü
Aile sistemi esnek ya da katı bir yapıya sahip olabilir. Olaylar karşısında koşullara bağlı olarak kuralları değişebilen, esneyebilen duruma göre tekrar şekillenen aile yapılarında bireylerin sağlıklı kişilik gelişimi göstermeleri daha mümkündür. Ancak katı ve değişmeyen kuralların olduğu ya da tam tersi kuralların hiç belli olmadığı, her an her şeyin değişebileceği belli bir istikrar ve düzenin olmadığı ortamlarda bireylerin olumlu ve güçlü özelliklerini ortaya çıkarmaları zorlaşabilir.
Aile içi roller
Her ailenin yapısı birbirinden farklıdır. Aile içi işlerin ve ilişkilerin ne şekilde yürüyeceğini belirleyen gizli ya da açık düzenlemeler vardır. Bireyin aile içindeki rolü yaşa ve aile içindeki konumuna göre değişiklik gösterir.
Roller, bireylerin aile içindeki ve toplumdaki davranış kalıplarının ve beklentilerin şekillenmesinde önemli bir etkendir. Örneğin anne-baba rolünde ebeveynlerden çocukların fiziksel, duygusal sosyal ve bilişsel ihtiyaçlarını karşılamaları beklenir. Aile içindeki rolleri açık bir şekilde belirlemek, eşit olarak paylaşmak her zaman çok kolay olmayabilir. Birçoğumuz günlük hayat içerisinde bize verilen rolleri farkında olmadan sorgulamadan yerine getiririz. İşyerinde, evde, arkadaş çevresinde, trafikte birçok farklı rol içerisinde yer alırız. Aile yaşamı ise aslında tüm sosyal ve toplumsal hayatın bir yansımasıdır. O nedenle çocuklarımızın nasıl bir birey olacakları aile içindeki roller ile şekillenir. Çocuklar onlara anlattıklarımız ya da öğrettiklerimizden daha fazla onlara gösterdiklerimizden etkilenirler. Bundan dolayı çocuklarımıza rol model olurken önemli sorumluluklara sahip olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız.
Aile içi iletişiminizin her zaman etkili ve sağlıklı olması dileğiyle…
Uzm. Klinik Psikolog Alev AKAL
Kaynakça:
Ginott, H. Anne Baba ve Çocuk Arasında(2019). Okyan Us Yayınevi