Çocukluk Dönemlerinde Gelişim Özelikleri

Çocukluk Çağı, bebekliğin sona erdiği yaklaşık 18. aydan, ergenlik döneminin başladığı 12-14 yaşlarına kadar süren bir evredir.

Bebeklik dönemi sona erip çocukluk dönemi başlarken genelde dört önemli değişiklik ortaya çıkmaktadır:

  • Yürümeyi ve koşmayı öğrenen çocuk, böylece yetişkinlerin yardımına gereksinim duymadan çevresini keşfetmeye başlamakta,
  • Konuşmayı ilerlettikçe, çevresindekilerle daha iyi iletişim kurmakta.
  • Çevresindeki dünyaya ilişkin anımsadığı bilgiler ve simgeler aracılığıyla düşünerek bazı sorunları çözmeyi başarmakta,
  • Yakınındaki insanları gözleyerek onları taklit etmektedir.

Çocuğun gelişimsel, sosyal, duygusal süreçleri göz önünde bulundurulduğunda genellikle 1-12 yaş arası döneme, çocukluk dönemi denir.

Bu dönemlerde çocukların dil, düşünce, davranış, başka çocuklarla sürdürdükleri ilişkiler, kendilerini ve başkalarını algılamaları açısından değişiklikler gözlenmektedir. Çocuğun çevresindeki dünyayı anlama ve öğrenmesini sağlayan, zihinsel faaliyetlerdeki bu girişimlerine bilişsel gelişim adı verilir. Bilişsel gelişim bebeklikten yetişkinliğe kadar

bireyin, dünyayı anlama yollarının daha kompleks ve etkili hale gelme sürecidir.

Bilişsel gelişim ile paralel olarak diğer alanlarda çocuk gelişme ve değişmeler yaşamaya, kendini tanımaya ve kişiliğini sağlamlaştırmaya çalışır.

İlk çocukluk döneminde, çocukların fiziksel gereksinimleri ve güvenlikleriyle yetişkinler ve daha büyük çocuklar ilgilenmektedirler.

Yetişkinler aynı zamanda çocukların birtakım beceri ve değerler kazanmalarına, aile ve toplum yaşamına hazırlayıcı bilgiler edinmelerine de yardımcı olmaktadırlar. Bu dönem boyunca çocuklara, giderek daha fazla bağımsızlık ve sorumluluk tanınmakta sosyal-duygusal-bilişsel gelişimini tamamlaması için olanaklar sunulmaktadır.

Çocukluk dönemini, ergenlik dönemi izlemektedir. Bu dönem de bir öğrenme dönemi olup, insanı yetişkinliğe hazırlamaktadır. Öğrenme bilişsel alandaki değişiklikler ile doğrudan ilintilidir ve bu konuda pek çok araştırmacı, çocuğun çevresindeki dünyayı değişik yaşlarda, nasıl

ve niçin böyle gördüğünü ve algıladığını belirlemeye çalışmışlardır.

Örneğin, Piaget’e göre çocuk, dünyanın pasif alıcısı değildir. Bilgiyi kazanmada aktif bir role sahiptir. Ayrıca değişik yaşlardaki çocukların ve yetişkinlerin dünyaları birbirlerinden farklıdır. Piaget bu farklılığın nedenlerini incelemiş ve bireyin dünyayı anlamasını sağlayan bilişsel süreçlerini ve gelişim evrelerini incelemiştir.

Bu kurama göre çocukluk dönemi için 4 evre üzerinde durulmaktadır. Bu evreler aşağıdaki gibidir,

  1. Duyusal-Motor Dönem (0-2 Yaş)
  2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş)
  3. Somut İşlemler Dönemi (7-11/12 yaş)
  4. Soyut İşlemler Dönemi (11/12 yaş ve üzeri)

Duyusal-Motor Dönem (0-2 Yaş)

Bu dönemde, duyular yolu ile dış dünyanın algılandığı, nesnelerin görünmediği zamanlarda da var olduğunun farkına varılmaya başlanır.

Bebek duyuları ve motor becerileri ile içinde bulunduğu dünyayı anlamaya çalışır.

  • Basit sembolleri kullanmaya başlarlar.
  • Çocuğun içinde bulunduğu dünya ile ilgili bilgileri oldukça sınırlıdır ancak motor hareketleri ile etrafı hakkında bilgi edinir.
  • Yaklaşık 7 aylık olduklarında nesnenin kalıcılığını kazanırlar. Bu kazanım özellikle bellek gelişimini gösterdiği için oldukça önemlidir.

İşlem Öncesi Dönem (2-6 yaş) Bu dönemde, dilin kullanımın ve sembollerin anlaşılması gelişir. Tek yönlü düşünürler ve diğer insanların bakış açılarını algılamada zayıftırlar.

  • Düşünmek ve iletişim kurmak için sembolleri kullanmaya başlarlar.
  • Dil becerileri gelişir.
  • Olayları ben-merkezci bir bakış açısıyla değerlendirirler.
  • Nesneleri sınıflandırabilir, ayrıştırabilir ve gruplayabilir.
  • Sembolik oyunlar çocuğun günlük yaşamında önemli bir yer kaplar.
  • Çocuk bu dönemde büyüsel ve doğaüstü düşüncelere sahiptir (Noel babanın gerçek olduğuna inanma).
  • Çocuk birbirleriyle her zaman ilişkili olmayan durumlar arasında bağ kurmaya çalışır.

Örnek: annesi hastanede doğum yapan bir çocuk annesi eve bebekle geldiği için annesinin hastaneye her gidişinde eve bir bebekle döneceğini bekleyebilir.

Animizm: Çocuk cansız nesnelere de canlılara özgü nitelikler yükler.

Örnek: deniz kıyısından çakıl taşı toplayan bir çocuk sadece bir taş almak yerine birden fazla taş toplayabilir. Bunun nedeni sorulduğunda çocuk “canları sıkılmasın” diye cevap verebilir.

Somut İşlemler Dönemi (7-12 yaş)

Bu dönemde, problemlere mantıklı çözümler getirmeye başlar. Kurallarını anlarlar ancak çoğunlukla somut nesneler üzerinde düşünürler.

  • Benmerkezcilikten uzaklaşır.
  • Nesneleri birden çok boyuta göre (renk, şekil gibi) gruplandırabilir.
  • Nesnenin korunumunu kazanırlar.
  • Sayı, madde, uzunluk, alan, ağırlık ve hacim korunumunu kazanırlar.

Soyut İşlemler Dönemi  (11 yaş ve üzeri)

Bu dönemde, karmaşık problemlere mantıklı çözümler getiriler, soyut düşünme becerileri, genelleme yapma yeteneğinin gelişmesi söz konusudur. Sosyal konularla ilgili de fikirler üretebilir.

  • Hipotezler kurabilir
  • Düşüncelerini planlayabilir, organize  edebilir.
  • Basitten kompleks becerilere geçmektedir
  • Ön ergenlik ve ergenlik dönemini kapsar
  • Duygusal iniş çıkışlarda artış olur.

Özellikle öfkelendiğinde tepki vermeden önce kendine biraz zaman tanıması ve öfkesini sakinleşince ifade etmesi faydalı olacaktır. Bu yöntem duygu değişimleriyle ilgili yaşanabilecek sorunları büyük ölçüde azaltacaktır. Geçiş dönemlerinde rehberlik servislerinden, uzmanlardan yardım almak çocuğun sağlıklı gelişimi için önemlidir.

KAYNAK:

Küçükkaragöz, H.(2006). “Bilişsel Gelişim ve Dil Gelişimi”, (ed.). Binnur Yeşilyaprak, Eğitim Psikolojisi,Gelişim-Öğrenme-Öğretim, PegemAYay.,Ankara,ss. 82-100. Senemoğlu,N. (2005). Gelişim Öğrenme ve Öğretim, Kuramdan Uygulamaya, Gazi Kitabevi, 12. Baskı, Ankara, ss. 32-55.