Deprem ve Çocuk

Deprem, her birimiz için korku verici bir olay fakat çocuklar için aslında korkudan çok daha fazlası demek. 11-12 yaşın altındaki çocuklar soyut düşünemezler, somut düşündükleri için depremin nasıl gerçekleştiğini zihinlerinde işleyemezler. O nedenle deprem, çocukların zihninde belirsiz bir kavramdır. Belirsiz kavramlar çocukları ürkütür ve çocuklardaki kaygının artmasına neden olabilir. Kaygı düzeyi artan çocuklar yoğun endişe, güvensizlik ve korku hisseder. Şimdi gelin birlikte bu soru işaretlerini nasıl giderebiliriz onlara bir göz atalım.

Depremi çocukla nasıl konuşmalıyız?

Oyuncakları ve oyunları kullanın! Çocuğun gözünde deprem “Evimizi ya da okulumuzu kim sallıyor, uçak mı çarptı, ondan mı sallanıyor?” gibi ütopik düşünceler şeklinde de algılanabilir. O nedenle çocuğun zihninde oluşan bu belirsizliği belirli hale getirmemiz gerekir. Çocuğun gelişimine uygun şekilde bu olayı anlatmalıyız. Bu noktada oyunlar ve oyuncaklar bizim iletişim araçlarımız olmalı. Somutlaştırarak ve oyun ile anlattığımız deprem, hem çocuğu kaygıya sokmaz hem de çocuk için daha anlaşılır olur. Mesela oyuncaklardan faydalanarak “Sana bir şey söyleyeyim mi, deprem nasıl oluyor biliyor musun? Yerin altında böyle yan yana kocaman kocaman kayalar var, onlar dura dura eskiyor, sonra da ufak ufak parçalanıyor, parçalanırken yanında duran diğer kayaları da sallıyor, biz de yerin üstünde olduğumuz için sallanıyoruz. Hepsi bu.” şeklinde somutlaştırarak yapacağımız açıklamalar çocuğu rahatlatır ve çocuk deprem olayına olağanüstü anlam yüklememiş olur.

Deprem anında ebeveynlerin tepkisi çok önemlidir, çünkü çocuklar depremden çok, etrafındaki insanların tepkilerinden etkilenir. Olay sırasında çocuğun şahit olduğu panik içeren davranışlar, ağlamalar, çığlık atmalar, bayılmalar ve arkasına bakmadan kaçışmalar çocukta travmatik etkiler oluşturabilir. Çocuk için anne baba demek otorite demektir ve otoritenin korktuğu şey korkulması gereken şeydir mesajı verir. Bu nedenle: “Sen güvendesin” mesajı vermelisiniz. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin deprem anında ve sonrasında çocuğa ilk olarak vermesi gereken duygu, güven duygusudur. Çocuk kendisini tehdit altında hissetmemeli ve “Sen güvendesin” mesajı verilmeli ve “Okulumuz ve evimiz çok sağlam ve bizler de her zaman senin yanındayız” gibi çocuğa güven içeren cümleler kullanılmalı. Deprem ile ilgili duygular, düşünceler ve yaşanılanlar çocuk yanında uzun uzadıya konuşulmamalı. Ne kadar az öz konuşur isek çocuklar için o kadar net anlaşılır olur. Nasıl ki fiziksel olarak deprem için birtakım önlemler alıyorsak ruhsal olarak da kendimizi ve ailemizi hazırlayarak önlemler almalıyız.

Ebeveynler, çocuklarına deprem gerçeğini anlatmadan önce deprem hakkında onların ne düşündüğünü, depremi nasıl adlandırdıklarını, depremde ne hissettiklerini onlardan dinlemelidir. Çünkü çocuğa verilecek bilgi, yaşına uygun olmayan bir bilgiyse kaygısının artmasına neden olabilir. Çocuk, hislerini paylaştıktan sonra ebeveynlerde kendi korkularından bahsedebilirler. Çünkü hiçbir şey olmamış gibi davranmak gerçekçi olmayacaktır. Empati ve aynalama cümleleri kurulabilir. “Korktuğunu görüyorum, ben senin hep yanında olacağım.”, “Seni korumak için elimden geleni yapacağım” gibi…

Konuşmak kaygıyı azaltan bir faktördür

Bu süreçte çocukla olabildiğince fazla sohbet edilmelidir. Duygularını sonuna kadar ifade etmesi sağlanmalıdır. Oyun aktiviteleri arttırılmalıdır. Oyun aracılığıyla ne hissettiğinizi veya çocuğunuzun ne hissettiğini açıkça ifade etmenin en sağlıklı yoludur. Çünkü konuşmak kaygıyı azaltan bir faktördür. Olabildiğince yanında olunarak güvende olduğu duygusu pekiştirilmelidir. Eğer ebeveynle uyumak isterse, bu isteği reddedilmemelidir ama sürekli hale de gelmemelidir. Çocuğun beslenmesine, uyku düzenine dikkat edilmelidir. Haberlerden, konu ile ilgili ev içi sohbetlerden uzak tutulmalıdır.

Uzman desteği almaktan kaçınmayın

Bu yaşanılan durum başta duygusal gelişim alanı olmakla birlikte kazanılmış alışkanlıkları da regresyona (gerileme) uğratabilir (Altını ıslatma,parmak emme, uyku bozuklukları gibi). Bunların hepsini süreç içine çocuğunuzla zaman geçirerek, sohbet ederek, oyun oynayarak güvenli bir ortam sunarak hafifletmeniz mümkün ama 2 hafta içerisinde korku, kaygı, regresyon ve davranışsal sıkıntılar devam ediyorsa mutlaka uzman desteği alınmalıdır.

Uzm. Klinik Psikolog Alev Akal