Ev ödevleri birçok aile için benzer sıkıntılar anlamına gelmektedir. Çoğu çocuk neden ödev yapması gerektiğini anlayamaz ve ödevlerden kurtulmanın yollarını arar. Çocukların bir türlü ödev yapmaya başlayamaması, ödevlerini yazmayı unutmaları, ödev için gerekli eşyaları bulamamaları, çeşitli bahanelerle ödev yapmayı ertelemeleri, bitmedi yapamıyorum diye ağlamaları pek de yabancısı olduğumuz durumlar değildir.
“Okul dışındaki öğrenme süreci öğrencilerin öğrendiklerinin kalıcılığı açısından çok önemlidir. Öğrencinin okul dışındaki zamanlarda bireysel ya da grup olarak yaptıkları çalışmalara ödev denir. Ödevlerin başlıca amacı öğrencilerin anne-baba, öğretmen ya da bir başka öğreticiden bağımsız olarak, kendi kontrol ettiği çabalarla tamamlanmasıdır. Böylece çocuk kendi kendine sürekli artan bilgiye ulaşabilir ve o bilgileri işleyerek kendi düşünme biçimini oluşturabilir. Ev ödevleri çocuklara bağımsız çalışmayı, sorumluluk almayı öğretmek için çok önemli araçlardır. Ödev yapma alışkanlığını çocuklara küçük yaşlarda kazandırmak okul başarıları için de önemlidir. Çocukların ödev yapmasını kolaylaştırmak için gerekli düzenlemeleri yapmak, onlara yol göstermek ve gerektiğinde yardımcı olmak anne babaların görevidir. Ancak ödevlerin anne babanın değil çocuğun ödevi olduğunu, yardım etmenin ödevi onun yerine yapmak olmadığını unutmamak gerekir.
Çoğu anne baba çocukların eşyalarını bulamadığından, unuttuğundan, odasının dağınık olduğundan şikâyet eder. Organize olmayı, düzenli olmayı öğrenmek ödev yapma ve ders çalışma becerileri için çok önemlidir. Düzenli olmak zamanla öğrenilebilen ve gelişebilen bir beceridir. Çocuk sosyal yaşamında hiçbir sorumluluk almıyor, ondan beklenen vazifeleri yalnız başına yapamıyorsa ödev sorumluluğunu da alamayacaktır. Çocuklara ödevler dışında da yaşına uygun sorumluluklar verilmelidir. Organize olmayı, düzenli olmayı öğrenmesine yardım okul hayatı başlamadan çok daha önce başlamalıdır.
ÖDEV YAPMA SÜRECİNDE ÇOCUĞA HİÇ YARDIM ETMEMEK ÇOCUKTA ZORLUKLAR KARŞISINDA DESTEKSİZ KALABİLECEĞİ DUYGUSUNU UYANDIRIR
Belli aralıklarla ödeve mola verilmesi ve molalarda çocuğu ödüllendirmek, çocuğun ödev yapmaya yönelik motivasyonunu artıracaktır.
Çocuğun uyku ve yemek saatlerinin düzenli olmasına özen gösterilmelidir. Çocuk okuldan geldiğinde dinlenmesi için ona belli bir süre verilmedir. Çocuklar bu süre de anne-babasıyla sohbet edebilir, oyun oynayabilir ve yemek yiyebilirler. Çocuğun ödev yapmak için ayıracağı süreye çocuk ile birlikte karar verilmelidir.
Ödev yapma sürecinde çocuğa hiç yardım etmemek çocukta zorluklar karşısında desteksiz kalabileceği duygusunu uyandırır. Burada yardımdan kastımız çocukları yorulduğunda onların yerine çocukların ödevini yapmak değil, nasıl yapması gerektiği konusunda onu bilgilendirmek, sözlüğe nasıl bakacağını, bilgiye nasıl ulaşacağını öğrenmesini sağlamak ve bunları kendi yapabilecek hale gelene kadar yönlendirici olmaktır. Bu sayede çocuğun, bilincine vararak ödev yapma alışkanlığı kazanmasına zemin hazırlamakla beraber; kendisiyle ilgilenildiği duygusunu hissettirerek duygusal gelişimine de katkı sağlamış oluruz. Diğer taraftan, ödevlere yardım konusunda asla abartıya kaçılmamalıdır. Ödevlerin tamamının ya da büyük bir kısmının anne-baba ya da aile büyükleri tarafından yapılması, çocukları rahatlığa ve tembelliğe sürükleyebilir. Bazen de çocuklar ödev yapımı esnasında anne ya da babalarından birinin mutlaka yanında durmalarını isteyebilirler. Çocuklara ödevlerin bağımsız olarak kendileri tarafından yapılması gerektiği izah edilerek, ölçüyü kaçırmadan ancak gerektiği durumlarda müdahale edilip yol gösterilmelidir.
İyi bir ev ortamı ve aile ilgisinin ödev yapmada ve akademik başarıyı arttırmada önemli bir rolü vardır. Ödev yapma sürecinde ailelerin çocuklarına karşı tutumları oldukça önem taşımaktadır. Ailelerin olumsuz tutumları çocukları ebeveynlerinden ve ödev yapma alışkanlığından uzaklaştırabilir. Öğrencilerin ev ödevleri ile ilgili olumsuz tutumları; ailelerin engellemeleri, ısrarları ve destek sağlamamalarından kaynaklanabilir. Bu nedenle çocuğun çabaları anne-baba tarafından takdir edilmeli, çocuğa her zaman desteklendiği hissi verilmelidir.
Ödev yapma sürecinde ebeveynler, çocuğun direnci ile karşılaşırlarsa çocuğu ödev yapmaya motive etmek için olumlu bir dil ve ılımlı bir tutum sergilemelidirler. Buna rağmen çocuğun direnci ve ödev yapmaya olan isteksizliği devam ediyorsa anne-babalar öncelikle öğretmeniyle işbirliği içine girmeli, gerek görülürse okulun veya rehberlik hizmetinden destek almalıdırlar. Sonuç olarak aileler bu çabayı gösterirlerse ödevler büyük olasılıkla daha etkili hale gelecek, öğrencilerin ödevlere karşı tutumları daha olumlu olacak ve ödevler konusunda aile içi çekişmeler azalacaktır.
DERS ÇALIŞMA ALIŞKANLIĞINDA VELİLERE DÜŞEN GÖREVLER
- Sorumluluk bilinci aşılamak,
- Uygun çalışma ortamı hazırlamak,
- Çalışma hevesini arttırmak,
- Çok çalışmak yerine, etkili çalışmasını sağlamak
- Nasıl daha iyi öğrendiğini anlamaya çalışmak
- Bağımsız çalışmasını beklerken çocuğun ne yapması gerektiğini anladığından emin olmak
- Kontrol ederken önce doğru yaptıklarından başlayın. Yanlışlarını gösterin ve bir kez daha denemesini isteyin.
- Başarısını takdir etmek
- Öğretmeniyle işbirliği içinde olmak
Çocukların okula başladıkları andan itibaren ödev yapmak istememeleri veya bunu sadece zorunlu bir iş olarak görmeleri sık rastlanan bir durum. İşte bu sorunun çözümüne dair öneriler…
- Öncelikle çocuk için uygun koşulları sağlamak çok önemlidir; bunlar, ödev yapmak, ders çalışmak için uygun bir ortam hazırlamak gerekir. Bunu sağlamak da anne babaların görevidir. İşe çocuğun ödevlerini yapacağı yeterince ışık alan sabit bir yer belirlemekle başlamak gerekir.
- Çalışma masası dikkat dağıtıcı öğelerden arındırılmış olmalıdır. Odada televizyon gibi dikkatlerini dağıtacak eşya ya da cihazlar bulundurulmamalı. Oda ısısı ortalama 23 derece olmalıdır.
- Çocuğun ödevler için gerekli malzemelerinin olup olmadığı kontrol edilmelidir. Çocuğun ödev yapacağı saat aile bireylerinin sessiz aktivitelerde bulunacağı zaman olmalıdır.
- Çocuğa ödev yapması gerektiğinin neden önemli olduğu açıklanmalı. Bu bilince sahip olmadan ödev yapmaya yönlendirilen çocuklar, sadece zorunluluktan dolayı ve özenmeden ödevlerini aceleyle bitirmeye odaklanırlar. “Ben bunları zaten biliyorum, ödeve ne gerek var ki?” diye yakınabilirler. Ödev bilincine sahip olmadan ödev yapmaya yönlendirilen çocuklar ödev yapmanın gerekliliğini anlamadan, sadece zorunluluktan dolayı ve özenmeden ödevlerini aceleyle bitirmeye odaklanırlar. Nitekim çocuklar, ödevlerin gereksiz ve angarya görevler olduğunu, kendilerini ders çalışmaktan alıkoyduğunu düşünebilirler. ‘’Ben bunları zaten biliyorum ödeve ne gerek var ki’’ diye yakınabilirler. Bu nedenle ödevlerin de bir çeşit ders çalışma pozisyonu olduğu ve gereksiz bir çalışma olmadığı telkin edilmelidir.
- Ödev yapmak, ders çalışmak denildiğinde akla gelen diğer önemli konu zamanı iyi kullanabilmektir. Çocuğun zamanı iyi ve etkin kullanabilmesi için önce zaman kavramlarını bilmesi gerekir. Görebilecekleri yerlere aylık takvimler asmak, önemli olayları, uzun süreli proje teslimlerini takvime işaretlemek, takvime aile toplantı saatleri koymak çocukların ilgisini çekecektir.
- Çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına uygun bir çalışma saati belirlenmesi gerektiği gibi; çalışma süresine de dikkat edilmelidir. Ayrıca okuldan geldikten sonra dinlenmesi için de ona belli bir süre tanınması gerekmektedir. Ödev yapma süresi yaşına uygun olmalıdır. Ödev yaparken belli aralıklarla mola vermek ve çocuğu ödüllendirmek, motivasyon açısından faydalı olacaktır.
- Sıkıntı sadece ödev yapmakla ilgili değil, sınıfta dersi takip etmeyle ilgiliyse ya da belirli derslerin ödevlerinde sıkıntı oluyorsa bu zorlanmaların kaynağını bulmaya çalışmak, öğretmeniyle görüşmek ve öğrenme süreçleri ya da dikkatle ilgili bir problem olup olmadığını anlamaya çalışmak gerekir. Çocuklara ödev yapma alışkanlığını kazandırmanın sabır ve zaman istediğini unutmamak gerekir.
- Ödevler akşam geç saatlere bırakılmamalı. Sabah erken kalkan çocuklar, akşam saatlerinde zihinsel ve bedensel olarak yorgun düştükleri için dikkatleri dağılır. En iyisi dersler bittikten sonra imkan varsa okulda eğitmenler eşliğinde ya da evde yemekten sonra ödevler yapılmalıdır.
- Ebeveynler, ödevlere yardım konusunda asla abartıya kaçmamalıdır. Ödevlerin büyükler tarafından yapılması, çocukları rahatlığa ve tembelliğe sürükleyebilir. Bazen de çocuklar ödev yapımı esnasında anne ya da babalarından birini mutlaka yanında isteyebilir. Onlara ödevlerini bağımsız olarak kendilerinin yapması gerektiğini izah etmeli, ölçülü bir şekilde müdahale edip yol göstermelisiniz.
- İyi bir ev ortamı ve aile ilgisi, ödev yapmada ve akademik başarıyı artırmada önemli rol oynar. Çocuk anne-baba tarafından takdir edilmeli, çocuğa her zaman desteklendiği hissi verilmeli. Ödev yapma sürecinde ebeveynler, çocuğun direnci ile karşılaşırlarsa çocuğu ödev yapmaya motive etmek için olumlu bir dil ve ılımlı bir tutum sergilemeli. Öğretmeniyle işbirliği içinde olunmalı.
- Eğitim hayatında başarılı olmak için çocukların yanı sıra anne ve babaların da, ders çalışma yöntemlerini bilmeleri büyük önem taşıyor. Çocuklarının başarılı olmasını isteyen ebeveynler, kendilerine göre doğru olduğunu düşündükleri yöntemlerle çocukları ders çalışmaya zorluyorlar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar bazen çocuklara ders çalıştıramıyorlar ya da istedikleri başarıyı yakalayamıyorlar.
- Çocuklar ev ödevlerini yaparken veya ders çalışırken televizyon ve bilgisayar açık olmamalı. Bazı anne babalar televizyon izlerken, bir yandan da çocuklara ders çalışmalarını söylüyor. Bu kesinlikle yanlış bir davranış. Çünkü televizyondaki ses ve görüntü çocukların dikkatini dağıtıyor.
- Çocuklara sık sık ders çalışmaları gerektiği emredilmemeli ve söylenmemelidir. Ödev yapmaları ve ders çalışmaları için yapılan yoğun baskılar, çocuklar üzerinde ters tepkilere neden olur ve aşırı baskı altındaki çocukların zihinleri rahat olmadığı için derslere gerektiği gibi konsantre olamamaktadır.
- Çocukların başarılı olması için ders çalışmasını ve ödev yapmasını eğlenceli bir hale getirmek gerekmektedir. Zorla, baskıyla ödev yaptırmak, ders çalıştırmak çocuklarda bıkkınlığa neden olmaktadır.
- Ödev yapmak istemeyen çocuklara ceza ve yasaklarla tehdit etmemek gerekir. Bu yöntem kısa bir süreliğine işe yarayabilir. Ancak uzun vadede çocuklar açısından hiç bir kazanç getirmez.