Dikkat

Dikkat, düşünceyi belli bir şey üstünde yoğunlaştırabilme gücü. Nesnel olarak, bütün duyumsal ya da belleğe yerleştirilmiş bilgilerden, daha sonra kullanmak için bir bölümünü seçmeyi gerektirir.

Duyumdan bellek ve öğrenmeye kadar tüm bilişsel süreçleri etkileyen bir üst süreçtir. Dikkat sayesinde belirli uyaranların bilincine varırız ve diğerlerini bilinç alanına sokmayız. Dikkat bir çeşit esnek süzgeç gibi düşünülebilir.

Dikkat kavramına ilişkin nörolojik bazı modellerin getirdiği yaklaşımlar doğrultusunda dikkati basit dikkat, seçici dikkat, sürekli dikkat ve bölünmüş dikkat olmak üzere dörde ayırabiliriz.

Basit dikkat, kişinin günlük yaşam rutini içinde sıklıkla karşımıza çıkan dikkat türüdür. En önemli özelliği yerleşik algımız içinde fark etmeksizin verdiğimiz tepkileri içermesidir. Her gün önünden geçtiğimiz fakat hiç alışveriş yapmadığımız bir mağazanın isminin değiştiğini fark etmemiz basit dikkate örnek olarak verilebilir.

Seçici dikkat, algının birçok uyaran arasından, belli bir uyarana yönelirken diğer uyaranları ihmal etmesi durumudur. Kalabalık bir toplulukta özel bir konuşmaya kulak kabartabilme yeteneğini seçici dikkate örnek olarak verebiliriz.

Bölünmüş dikkat, iki ya da daha fazla uyarıcıya aynı anda odaklanabilme durumudur. Örnek olarak araba kullanırken aynı anda telefonla konuşmayı ya da ders dinleme esnasında bir sonraki cümleyi dinleyip bir önceki cümleyi yazabilmeyi verebiliriz.

Sürekli dikkat, uyarılmışlık durumunun sürdürülmesi ve belli bir görev üstünde ara vermeden odaklanabilme yeteneğidir. Aralıksız ve uzun süre aynı kavrama yeteneği ile çalışmayı sürdürebilmeyi sürekli dikkate örnek olarak verebiliriz.

Dikkat ile ilgili çalışmaların yürütüldüğü araştırma alanları

1. İşlem kapasitesi ve Seçici dikkat

2. Uyarılma derecesi

3. Dikkatin kontrolü

4. Bilinçlilik

5. Bilişsel nörobilim