Okul fobisi
Fobi kişinin belirli obje veya ortamlara karşı spesifik korku duymasıdır, örneğin bir hayvana, kapalı yerlere veya karanlığa karşı duyulan aşırı korku fobi olarak adlandırılır. Okul fobisi ise özel bir fobi türüdür. Çocuklar panik halinde bir korku ile okula gitmeye tepki gösterirler. Bu bağlamda anneden ayrılma korkusu, anneye fazla bağımlılık, problemli aile içi ilişkiler, üstünde çalışılmamış ayrılma yaşantıları, kayıplar veya aşırı şok yaşantılar gibi faktörler devreye girebilir. Korku yaşantısı ile birlikte mide bulantısı, karın ve baş ağrısı gibi bedensel belirtiler de ortaya çıkabilir.
Korku çocuk tam evi terk edeceği zaman ortaya çıkar. Ebeveynin sert davranışları veya yumuşak ikna etme çabaları, sakinleştirme çalışmaları genelde etkisiz kalır. Okul fobisi nedenlerini ağırlıklı olarak aile çevresinde aramak gerekir.
Okullar açılalı ve yuvalar yeni döneme başlayalı birkaç ay olmasına rağmen çocuklarda okula gitme konusunda isteksizlik ya da okula gitmeyi tamamen reddetme davranışı gözlenebilmektedir. Okul fobisi çocuğun güçlü bir endişe nedeniyle okula gitmeyi reddetmesi ya da bu konuda isteksiz olmasıdır. Okul fobisi anneden ayrılmaya karşı gösterilen yoğun endişeye bağlı olarak gelişir. Diğer bir deyişle, asıl problem anneden ayrılmadır.
Okul fobisi olan çocuklarda okula karşı isteksizliğin yanı sıra mide bulantısı, kusma, baş ağrısı gibi somatik belirtiler ile panik, anksiyete, iştahsızlık, uyku ve yeme problemleri, mutsuzluk ve enürezis ( alt ıslatma ) gibi davranışlar görülebilir. Çocuk adaptasyon sürecinde okula gitmemek için ailesini ikna etme çabaları içindedir ve okulla ilgili bahaneler ( öğretmenim bana kötü davranıyor, arkadaşlarım beni oyuna almıyorlar vb. ) üretir.
Okula adaptasyonda bireysel farklılıklar önemli rol oynar. Her çocuğun okula alışma süresi farklı olabilir. Bazı çocuklar bir hafta da uyum sağlarken bazıları bir ay sonra uyum sağlayabildiğinden çocuklar arasında kıyaslama yapmak yanlış olur. Ayrıca çocuklar bu dönemde somut düşünme basamağında olduğundan sürekli okulda kalma ve anneden sürekli ayrı kalma gibi fikirlere sahip olabilirler. Bu, çocuk için korku yaratan bir durumdur. Böyle olmayacağını anlaması için zamana ve deneyime ihtiyacı vardır.
Okula adapte olmakta zorlanan ya da okul fobisi gözlenen çocuklar genellikle ebeveynleri tarafından çok korunmuşlardır ve anneye aşırı bağımlılıkları vardır. Her adımda annesinin onayını bekler ve annenin yokluğunda kaygı yaşarlar. Anne ve baba da çocukla ilişkisinde karşı aşırı verici ve korumacı bir tutum takınır, çocuğun yapabileceği birçok şeyi onun adına yapar ve çocuğun problemlerini onlar çözer. Anne ve baba aynı zamanda çocuğun başına kötü bir şey gelmesinden, okulda arkadaşları tarafından zarar görmesinden korkar, sıkıntılı ve gergindir. Böyle bir tutumla yetişen çocuk pasif ve bağımlı bir kişilik geliştirdiğinden okulda sosyal bir ortamın içine girmekten ve insanlarla ilişkilerde yaşanabilecek sorunlardan kaçma eğilimi gösterir. Anne ve babasının endişesini fark eder ve bu da çocuğun okula adaptasyon sürecini daha da uzatır.
Tüm bunların yanında çocuğun içinde bulunduğu yaşam koşulları da değerlendirilmelidir. Aileden birinin ciddi bir hastalığının olması ya da yakın zamanda yaşanan bir kayıp çocuğun güven duygusunu yitirmesine neden olmuş olabilir. Böyle bir durum karşısında tüm sevdiklerini kaybedeceği korkusunu yaşayabilir.
Peki bu süreci kolaylaştırmak için neler yapılabilir?
Anne ve babanın her şeyden önce anlayışlı ve sabırlı olması, çocuğun okula gitmek istememe nedenleri hakkında çocukla konuşması ve kaygılandığı konularda onu rahatlatması önemlidir. Anne ve baba çocuğa kendi hayatından örnekler verebilir, ilk okul deneyimini ve onun da neden okula gitmesi gerektiğini anlatabilir. Çocuk asla okulla korkutulmamalı ve gitmek istemediği için suçlanmamalıdır. Tüm bunların yanında ebeveyn okul gitme ve kurallar konusunda esneklik göstermemeli, kararlı olmalıdır. Okula gelindiğinde vedalaşma sırasında törensel davranışlar kısa tutulmalıdır. Çocuğun okula bağımlı olduğu ebeveyn yerine başkasıyla ya da servisle gitmesi de bu süreci kolaylaştıracaktır.
Çocuklar, anne ve babaların duygularını anlamakta zorlanmazlar. Bu yüzden ebeveynlerin rahat olması ve çocuğa karşı ortak bir tutum sergilemesi önemlidir. Okul, çocuğun ailesi dışında girdiği ilk sosyal ortamdır ve özel bir deneyimdir.