Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), bireyin kendisiyle, diğer kişilerle ve gelecekle ilgili bilişlerinin duygu ve davranışlarını etkilediğini varsayan; hem yetişkinlerde hem de çocuk ve ergenlerde; etkisi kanıtlanmış, aktif, kısa süreli, problem odaklı, güvenli ve etkili bir psikoterapi yöntemidir.
Bu yazıda, Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’nin daha çok çocuk ve ergenlerdeki kullanım alanları ve örnek çalışmalar üzerinde durulacaktır. Çocuk ve ergenlere, duygusal zorlanmalarını fark etme, sosyal beceri geliştirme, düşünceleri ile duygu ve davranışları arasındaki ilişkiyi anlama, uyuma yönelik bilişsel yeniden yapılanma sürecini öğrenme ve kendi kendine yardım etme konusunda rehberlik etmek amacıyla bireysel tedavi seanslarında, okullarda, grup çalışmalarında kullanılmaktadır.
BDT de amaç, yeni yaşantılar ve beceriler kazandırma yoluyla uygun olmayan öğrenme, inanç ve düşünme örüntülerini değiştirmektir. Çocuk ve ergenlerle yürütülen BDT çalışmalarında temel prensipler yetişkinlerle aynı olsa da; iletişim, yaklaşım ve uygulama şeklinde bazı farklılıklar olabilmektedir. Özellikle çocukların ve ergenlerin psiko-sosyal, bilişsel ve davranışsal gelişimin düzeylerine ve gereksinimlerine uygun şekilde yapılandırılması daha iyi sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
Çocuk/Ergenler için BDT uygulamaları bireysel danışma seanslarında uygulanabileceği gibi okullarda da kullanılabilmektedir. Okullarda yapılışı her zaman bireysel seanslardaki kadar detaylı olmasa da terapi seanslarındaki gibi belli hedefler doğrultusunda ve amacına uygun olarak kullanıldığında çocuk ve ergenlerin davranış değişikliğinde etkili olmaktadır. Okulda ve grup çalışmalarında çocuk ve ergenlerle çalışırken gündemi belirleme, kendini izleme, otomatik düşünce kayıtları, olumsuz otomatik düşünceleri durdurma ve değiştirme yöntemleri, bilişsel yeniden yapılandırma, gevşeme egzersizleri, aktivite planlama çizelgeleri, duygu- davranış- düşünce kayıt formları, aktivite izleme kaydı, günlükler, ödevler, maruz kalma veya maruz bırakma, sistematik duyarsızlaştırma, sosyal beceri eğitimi, problem çözme eğitimi kullanılan önemli teknikler arasındadır. Bunların yanı sıra, geribildirim, amaç oluşturma, ev ödevi, sokratik sorgulama gibi tekniklerin kullanılması için de okul ortamı, grup çalışmaları için geniş bir vaka çeşitliliği sunmaktadır. Pek çok çalışma göstermektedir ki, yukarıda bahsedilen BDT teknikleri bireysel tedavi seanslarında kullanıldığı gibi okullarda ve grup çalışmalarında da kullanılmakta ve yararlı olduğu görülmektedir. Bu tür çalışmalar sona erdiğinde çoğunda amaca ulaşıldığı gözlemlenmekte, işe yaramayan baş etme stratejilerini daha etkili yöntemlerle değiştirmek amacıyla çeşitli oyunlar, formlar, grup oturumları ile çocuk ve ergenlerin kendilerini daha iyi ifade ettikleri, arkadaşlık ilişkilerinin ve sosyal becerilerinin geliştiği görülmektedir. Bu amaçla ben de çalıştığım pek çok özel okulda ve danışmanlık merkezinde BDT ilkeleri doğrultusunda bireysel çalışmalar yapmakta, yeni etkinlikler, grup çalışmaları planlamakta ve oldukça verimli sonuçlar almaktayım.
Sosyal beceriler, kişinin kendisi dışındaki kişilerle karşılıklı ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için gereklidir. Davranış şeklinde ortaya çıkarlar ve kişiler arası bir nitelik taşırlar. Diğer kişiler tarafından kabul gören ve beğenilen etkileşim ve iletişimi sürdürmeye yöneliktirler. Kişiler arası ilişkilerde sosyal bilgiyi alma, çözümleme ve anlamanın yanı sıra uygun tepkilerde bulunma, hedefe yönelik ve sosyal bağlama göre değişen, hem gözlenebilir hem de gözlenemeyen bilişsel ve duyuşsal öğeleri içeren ve öğrenilebilir davranışlardır. Bundan dolayı sosyal beceriler, diğer insanlarla iletişimde bulunmayı kolaylaştırıcıdır ve bireylerin yaşamlarında önemli role sahiptir. Yetişkinler için olduğu gibi çocuklar ve ergenler için sosyal beceri edinmek hayati önem taşımaktadır. Bu dönemde arkadaşlık becerilerini edinemeyen bireyler yetişkinlikte de büyük sıkıntılar yaşamakta ve çoğunlukla gruba dahil edilmeyenler, arkadaş çevresi edinmek için kendilerine veya başkalarına zarar verici davranışlar sergileyebilmekte ve öfke kontrolünde problem yaşamaktadırlar. Bunun yanı sıra, yalnızlık onların özgüvenini ciddi biçimde zedelemekte kendisi ve çevresi hakkında olumsuz inançlar, tutumlar geliştirmesine neden olmaktadır. Sosyal beceri grup çalışması ile çocuklar;
- Yaşadıkları zorluklarda yalnız olmadıklarını hissederler
- Öfkeyi kontrol etme ve doğru şekilde ifade etme becerisi kazanırlar
- Duygu-düşünce ve davranış ilişkilerini daha doğru kavramayı öğrenirler
- Arkadaşlarına kendilerini ifade etme fırsatı bulurlar.
Sosyal Beceri Grup Çalışmasının Uygulanması
Sosyal beceri eğitiminin amacına uygun bir şekilde gerçekleşmesinde ebeveyn katılımı ve takibi de önem taşımaktadır. Bireylere göre değişiklikler göstermekle birlikte çalışmalar, 8-10 oturum sürmektedir. Bu eğitim çocuğun veya ergenin var olan sosyal becerilerinin değerlendirilmesi ile başlamaktadır. Bunu; gruba katılma, iletişim ve sohbet, diğer insanlardaki sosyal becerileri anlama, özgüveni arttırma, dalga geçme/dedikodu ile başa çıkma, stresle başa çıkma, sosyal sorunları çözme, çatışmaları çözme, öfke kontrolü ile ilgili becerilerin kazanılması takip etmektedir. Her beceri farklı oturumlarda ele alınabildiği gibi farklı programlar oluşturularak farklı çalışmalar da yapılabilmektedir. Kazanılan bu beceriler çocuğun yaşamını kolaylaştırmakla beraber karşılaştığı pek çok problemle başa çıkmasında da yardımcı olacaktır. Daha sonra edinilen bütün beceriler birleştirilmeli ve değerlendirme yapılmalıdır.
Aşağıda tüm bu bilgiler doğrultusunda hazırlanan ve okulda uygulandığında oldukça iyi sonuç veren öfke kontrol sosyal beceri oturumu örnek olarak paylaşılmıştır. Bu oturumlardan önce çocuklara aşağıdaki kavramlar hakkında bilgi verilmesi onların modeli anlamasına yardımcı olmaktadır.
Giriş
•Biliş – O andaki düşüncelerimizdir (Aklımızdan o anda nelerin geçtiği).
•Duygu – Öfkenin yol açtığı fiziksel uyarılmadır (Ne hissettiklerimiz).
•İletişim – Öfkemizi çevremizdekilere yansıtma biçimimizdir.
•Etkileniş – Öfkeli olduğumuzda hayatı algılayış biçimimizdir.
•Davranış – Öfkeli olduğumuzda sergilediğimiz tepkilerdir. (Nasıl tepki verdiğimiz, sonucunda ne olduğu, ne yaptığımız).
1. OTURUM: Grup üyeleri ve grup yöneticisinin bir birleri ile tanışması, grup çalışması hakkında kısa bir giriş yapılması, grup kurallarının belirlenmesi ve gruba güven oluşturma, BDT ile ABC modeli hakkında bilgi verilmesi ve en son olarak da gündem belirleme- hedefler hakkında konuşulur.
2. OTURUM: Temel duyguları tanıyabilme, öfke ve saldırganlığın ne olduğunu kavrayarak öfke kontrolünün ne olduğunu anlayabilme, grup içerisinde kendilerini ifade etmelerine ve kendilerini başkalarının yerine koyarak onun ne hissettiklerini anlamalarına yardımcı olmak hedeflenir. Olay-Duygu-Düşünce-Davranışlar kayıt çizelgelerinin doldurulmasından sonra hayal etme egzersizi ile çok öfkelendikleri ve saldırganlık gösterdikleri bir anın hayalde canlandırılması yapılarak oturum sonlandırılır.
3. OTURUM: Daha önce yapılan formların gözden geçirilmesi, insanlarda bulunan temel mantıksız düşünceleri tanıyabilmek amaçlanır. Temel mantıksız düşünceleri tespit edebilme amacıyla Elliss’in belirlediği irrasyonel düşünce özelliklerinin ve 12 temel mantık hatasının okunması çocuklarda farkındalık kazandırmaktadır. Bu özelliklerin kendilerinde var olup olmadığının sorgulanması yapılır, bir önceki hafta hayalde canlandırılan öfke ve saldırganlık gösterme esnasındaki irrasyonel düşüncelerin tespit edilmesi için konuşulur, kendini ifade etme ve sosyal ilişkiyi olumlu başlatıp, sürdürebilme egzersizleri yapılır.
4. OTURUM: Mantıksız, olumsuz otomatik düşünceleri tespit edip, bu düşünceler yoğunlaştığında sorgulama yapabilmeyi ve düşünceleri durdurabilmeyi öğrenirler.
5. OTURUM: Üyelerin canlandırdıkları öfke resimleri ile ilgili tek-tek sokratik sorgulama yapılır, öfke ve saldırganlık anındaki ortaya çıkan düşüncelerin durdurulmasının öğretilmesi için yeni tekniklerden bahsedilir. Öğretilen düşünce durdurma tekniklerinin günlük yaşamda uygulanması, öfke ve saldırganlık gösterilen durumlardan önce irrasyonel düşünceler ortaya çıktığında kaydetme ve düşüncesini durdurması ile ilgili ev ödevi verilir.
6. OTURUM: İrrasyonel düşüncelerin yerine mantıklı rasyonel düşünceler koyabilme, bunu günlük hayatına genelleyebilme yeteneği kazanmak için tespit edilen irrasyonel düşünceleri diğer üyelerle paylaşılır. Ev ödevlerinde olaylarda bulunan irrasyonel düşüncelerin yerine rasyonel düşünceler koyabilmenin öğretilmesi ve grup üyelerinin olumlu rasyonel düşünce koymayı denemeleri istenir.
7. OTURUM: İrrasyonel düşünceleri yakalayıp yerine rasyonel düşünceler koyabilme, derin nefes alma ve gevşeme etkinliğini öğrenebilmeleri amaçlanır. Öfkelendikleri ve saldırganlık gösterdikleri bir durumun hayal ettirilmesi, hayalde tutmaları, bu durumun abartılarak şiddetli hale getirilmesi ve sonrasında derin nefes alma ve gevşeme eğitiminin uygulanması, yaşanan olaylarda sokratik sorgulama yapılması ile oturum devam eder. Öfke ve saldırganlık durumlarında hayal ederek nefes alma ve gevşemenin sağlanması ile ilgili bir ev ödevi verilir.
8. OTURUM: Hayal etme ve gevşeme egzersizini uygulayarak öfkeli durumlarda rahatlamayı öğrenmek için, düzgün nefes almayı öğrenerek öfkenin kontrolünü sağlama konusunda konuşulur. Diyafram nefesinin alınması ve verilmesinin öğretilmesi amaçlanır.
9. OTURUM: Oturum başlangıcından beri kendilerinde olan değişimlerin farkına varabilme ve iyi duygularla çalışmadan ayrılmalarını sağlamak için geri bildirim verilir, genel değerlendirme yapılır ve ne öğrendiklerini yazılı veya sözlü olarak anlatmaları istenir. Olumlu duygular ile grup çalışmasından ayrılmaları beklenir.
Uzm. Klinik Psikolog Alev AKAL